Mutaffifin Suresi

83 HİLEKÂRLAR / MUTAFFİFİN Bölümü Hüseyin Atay Meali

Mekke döneminde inmiştir. 36 ayettir.

Acıyan Acıyıcı Olan Allah Adına

  1. 1-3 İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam, ama onlara bir şeyi ölçüp veya tartıp verdiklerinde eksik yapan kimselerin vay haline!
  2. 1-3 İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam, ama onlara bir şeyi ölçüp veya tartıp verdiklerinde eksik yapan kimselerin vay haline!
  3. 1-3 İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam, ama onlara bir şeyi ölçüp veya tartıp verdiklerinde eksik yapan kimselerin vay haline!
  4. 4-6 Bunlar, büyük bir günde dirileceklerini sanmıyorlar mı? O gün, insanlar âlemlerin Rabbinin huzurunda ayakta dururlar.
  5. 4-6 Bunlar, büyük bir günde dirileceklerini sanmıyorlar mı? O gün, insanlar âlemlerin Rabbinin huzurunda ayakta dururlar.
  6. 4-6 Bunlar, büyük bir günde dirileceklerini sanmıyorlar mı? O gün, insanlar âlemlerin Rabbinin huzurunda ayakta dururlar.
  7. Hayır olmaz! Doğrusu, çapkınlar kayıpsızcada yazılıdır.
  8. Kayıpsızcanın ne olduğunu sen ne bilirsin?
  9. Rakamlanmış bir kitap.
  10. 10-12 O gün, yalanlayanların vay haline! Çünkü, onlar hesaplaşma gününü yalanlamışlardır. Oysa, saldıran günahkârlardan başka kimse onu yalanlamaz.
  11. 10-12 O gün, yalanlayanların vay haline! Çünkü, onlar hesaplaşma gününü yalanlamışlardır. Oysa, saldıran günahkârlardan başka kimse onu yalanlamaz.
  12. 10-12 O gün, yalanlayanların vay haline! Çünkü, onlar hesaplaşma gününü yalanlamışlardır. Oysa, saldıran günahkârlardan başka kimse onu yalanlamaz.
  13. İlkelerimiz ona okunduğu zaman, "Öncekilerin masalları" der.
  14. Hayır olmaz! Onların kazanıp durdukları, yürekleri üzerinde pas tutmuştur.
  15. Hayır olmaz! Doğrusu onlar, o gün Rablerinden perdelenmiş olacaklardır.
  16. 16-17 Sonra doğrusu onlar, alevli ateşe yaşlanacaklardır. Sonra da "Yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir.
  17. 16-17 Sonra doğrusu onlar, alevli ateşe yaşlanacaklardır. Sonra da "Yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir.
  18. Hayır olmaz! Doğrusu, iyilerin defteri yüksek yerlerdedir.
  19. O, yüksek yerlerin ne olduğunu sen bilir misin?
  20. 20-21 O, gözdelerin gördüğü rakamlı bir kitaptır.
  21. 20-21 O, gözdelerin gördüğü rakamlı bir kitaptır.
  22. 22-23 Doğrusu, iyiler nimet içinde ve tahtlar üzerinde olarak seyrederler.
  23. 22-23 Doğrusu, iyiler nimet içinde ve tahtlar üzerinde olarak seyrederler.
  24. Onları yüzlerindeki nimet parıltısından tanırsın.
  25. 25-26 Onlar, bitiminde misk kokusu olan, mühürlenmiş saf bir içecekten içerler. Yarışanlar bunun için yarışsınlar.
  26. 25-26 Onlar, bitiminde misk kokusu olan, mühürlenmiş saf bir içecekten içerler. Yarışanlar bunun için yarışsınlar.
  27. 27-28 Onun karışımı gözdelerin içtiği kaynaktandır.
  28. 27-28 Onun karışımı gözdelerin içtiği kaynaktandır.
  29. Doğrusu, suç işleyenler inanmış olanlara gülerlerdi.
  30. Yanlarından geçtikleri zaman da göz kırparlardı.
  31. Taraftarlarına eğlenerek varırlardı.
  32. Onları gördüklerinde, "Andolsun, bunlar sapkın olanlardır" derlerdi.
  33. Oysa kendileri inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
  34. Bugün de, inananlar inkarcılara gülerler.
  35. 35-36 Tahtlar üzerinde, inkârcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.
  36. 35-36 Tahtlar üzerinde, inkârcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.