Fecr Suresi

89 - Fecr Suresi Mehmet Okuyan meali ve tefsiri. 30 ayettir.

Rahmân, Rahîm olan Allah’ın adıyla.

  1. Yemin olsun: Tan vaktine,

  2. On geceye,

  3. ‘Çift'e ve ‘tek'e,

  4. Geçmekte olan geceye ki[1]

    1) Yemin edilen "fecr", "on gece", "çift varlıklar ve tek olan Yüce Allah" ile "bitmek üzere olan gece"nin anlam ilişkisi şöyle kurulabilir: Kur'an aydınlığının dünyayı aydınlattığı Ramazan'ın son on gecesindeki Kadir Gecesi'nin sabahında, tek olan Yüce Allah çift olan bütün yaratıkları ilâhî bilgilendirmeyle aydınlatmıştır. Böylece Kur'an ile aydınlanan ilk sabah, cehalet karanlıklarını gidermeye başlamıştır. Vahyin amacı gece gibi kabul edilen şirk, küfür gibi inanç karanlıklarını aydınlığa dönüştürmektir.

  5. Akıl sahibi için bun(lar)da bir yemin var değil mi?

  6. Rabbin (şunlara) ne yaptı görmedin mi: Âd (kavmine),

  7. (7, 8) (Yüksek) sütunları olan İrem (şehrine) -ki şehirler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.

  8. (7, 8) (Yüksek) sütunları olan İrem (şehrine) -ki şehirler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.

  9. Vadideki kayaları oyan Semûd (kavmine),

  10. Kazıklar sahibi Firavun'a.

  11. Onlar şehirlerde azgınlık etmişlerdi.

  12. Orada bozgunculuğu çoğaltmışlardı.[1]

    1) Önceki nesillerdeki kâfirlerin peygamberlerine yönelik olarak birbirine benzer tepkiler vermeleri nedeniyle Kur'an'da onların bu durumu aynı anda yaşanmış gibi sunulmakta, küfrün tek millet olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu konuda bkz. A‘râf 7:94-102; İbrâhîm 14:9-18; Sebe' 34:34-35; Yâsîn 36:13-32; Fussilet 41:14; Teğâbun 64:5; Fecr 89:11-12.

  13. Bu yüzden Rabbin onların üzerine azap kırbacını yağdırmıştı.

  14. Şüphesiz ki Rabbin, (sürekli) gözetlemektedir.

  15. İnsana gelince, Rabbi kendisini imtihan edip ona ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde "Rabbim bana ikram etti." der.

  16. (Fakat) ne zaman onu imtihan edip rızkını daralttığında ise "Rabbim beni küçük düşürdü (önemsemedi)" der.

  17. Hayır! Doğrusu, siz yetime ikram etmiyorsunuz.[1]

    1) [el-Yetîm] kelimesi, öncelikle ana veya babası ya da hem anası hem de babası olmayan çocuklar için kullanılan özel bir sıfattır. Kelimeyi "muhtaç olunan şeyden yoksunluk" diye anlarsak, anlamı daha geniş bir çerçeveye oturtmuş oluruz. İnsan, sahip olması gereken herhangi bir şeyden yoksun ise, o şeyin yetimidir. Sağlık, bilgi, ilgi, sevgi, şefkat, itibar, çevre, para, mal, destek gibi değerlerden yoksun olanların, bunların yetimi olduğu unutulmamalıdır.

  18. Yoksulu yedirmeye de birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.[1]

    1) Benzer mesajlar: Hâkka 69:34; Mâ‘ûn 107:2-3.

  19. Mirası hırslı bir yiyişle (helal-haram demeden) yiyorsunuz.

  20. Malı çok (aşırı) bir sevgiyle seviyorsunuz.

  21. (21, 22) Hayır! Yer şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığı, melekler sıra sıra (dururken) Rabbin(in emri) geldiği zaman (haliniz nasıl olacak?)

  22. (21, 22) Hayır! Yer şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığı, melekler sıra sıra (dururken) Rabbin(in emri) geldiği zaman (haliniz nasıl olacak?)

  23. O gün, cehennem getirilecek ve insan (yaptıklarını) hatırlayacaktır. Ama (artık) bu hatırlamanın kendisine ne (yarar)ı olabilir ki!

  24. (O insan:) "Ah, keşke, bu hayatım için (dünyadayken iyi) bir şeyler gönderseydim!" diyecektir.

  25. O gün, O'nun (Allah'ın) edeceği azap (gibi) kimse azap edemez.

  26. O'nun (vuracağı) bağ (gibi) kimse bağ vuramaz.

  27. Ey huzura kavuşan nefis (insan)!

  28. Sen (Allah'tan) memnun, (Allah da) senden razı olarak Rabbine dön!

  29. (İyi) kullarım(ın) arasına katıl

  30. Cennetime gir![1]

    1) Bu ayetler (Fecr 89:27-30), bağlama uygun olarak şöyle de anlaşılabilir: "Ey dünya hayatında bu kötü hâli tercih edip bu şekilde sahte bir mutluluk içerisinde bulunan nankör insan! Artık (bu durumundan tevbe et); böylece sen Allah'tan memnun, Allah da senden razı olarak Rabbine dön! (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!"