Casiye Suresi

Mustafa Cemil Kılıç Meali

Esirgeyen, Bağışlayan Allah'ın Adıyla...

  1. Ha, Mim.
  2. Bu kitap, erdemli bilginin kaynağı olup üstün olan Allah katından indirilmiştir.
  3. Kuşkusuz göklerde ve yerde inananlar için pek çok etkili kanıtlar vardır.
  4. Gerek sizin yaratılışınızda ve gerekse Allah'ın türetip yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir toplum için ibret verici kanıtlar vardır.
  5. Gece ve gündüzün peş peşe gelmesinde, Allah'ın gökten yaşamlık indirip ölmüş yeryüzünü onunla diriltmesinde ve rüzgarı şekilden şekle sokup estirmesinde de aklı eren bir topluluk için nice işaretler vardır.
  6. İşte bunlar Allah'ın ayetleridir ki, biz, sana onları gerçek olarak okuyoruz. Allah'ın sözünden ve ayetlerinden sonra onlar daha hangi söze inanacaklardır?
  7. Yalana batmış o suçluların hepsine yazıklar olsun.
  8. Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini duyar da, sonra büyüklenerek sanki onları hiç duymamış gibi inkarında ısrar eder. Ona acı bir azabın müjdesini ver!
  9. Ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onu alaya alır. İşte onlar için acı bir azap vardır.
  10. Cehennem de arkalarında onları beklemektedir. Ne kazandıkları şeylerin, ne de Allah'tan başka edindikleri dostların onlara bir yararı olmayacaktır. Onlar için yalnızca büyük bir azap vardır.
  11. Bu Kuran, bir yol göstericidir. Rablerinin ayetlerini inkar edenleri ise acıklı bir azap beklemektedir.
  12. Allah, buyruğu gereğince denizde yüzmek üzere gemileri, sunup verdiği yaşamlığı aramanız için de denizi emriniz altına vermiştir. Umulur ki şükredersiniz.
  13. Göklerde bulunan şeyleri de, yerde bulunan şeylerin hepsini de sizin hizmetinize sunmuştur. İşte bunda da düşünen bir toplum için dersler vardır.
  14. İnananlara söyle ki, Allah'ın ceza günlerinin geleceğini ummayanları bağışlasınlar. O günler, Allah'ın, bir toplumu, yaptıklarından dolayı cezalandırması içindir.
  15. Kim iyi bir iş yaparsa kendi yararınadır. Kim bir kötülük yaparsa o da kendi zararınadır. Sonra hepiniz rabbinizin huzuruna döndürüleceksiniz.
  16. Biz İsrail oğullarına da kitap, egemenlik ve Tanrı elçiliği verdik. Onlara güzel ve temiz nimetlerle yaşamlık sunduk. Üstelik onları o zamanın toplumlarından üstün kıldık.
  17. Onlara apaçık buyruklar verdik. Kendilerine kutlu bilgi geldikten sonra, aralarındaki çekememezlikten ötürü ayrılığa düştüler. Diriliş günü rabbin, ayrılığa düştükleri konularla ilgili olarak onların arasında hükmünü verecektir.
  18. Sonra sana da, buyruğumuzla bir yol gösterdik. Ona uy. Sakın bilgisizlerin heveslerine uyma.
  19. Çünkü onlar, Allah'tan gelecek bir şeyi senden savamazlar. Zalimler, birbirlerinin dostudur. Allah da sakınanların dostudur.
  20. Bu Kur an, insanlar için sağgörülerini açıcı, kesin olarak inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir bağıştır.
  21. Yoksa, kötülük işleyenler, kendilerini, inanıp iyilik yapanlarla bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar.
  22. Allah gökleri ve yeri gerçek bir nedene dayalı olarak yaratmıştır. Onun için, herkes kendi kazandığının karşılığını görür ve kimseye bir haksızlık yapılmaz.
  23. Şimdi sen, kendi arzularını ilah edinen ve Allah'ın bir bilgi üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini damgaladığı ve gözüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan sonra onu kim doğru yola ulaştıracaktır? Siz yine de öğüt alıp düşünmez misiniz?
  24. Dediler ki; "Bir tek dünya yaşamımız var. Yaşarız ve ölürüz. Bizi yok eden de zamandır." Oysa onların bu konuda bilgileri yoktur; sadece tahmin yürütüyorlar.
  25. Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğunda; "Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin," demekten başka kanıtları yoktur.
  26. De ki; "Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek, sonra da o, hakkında hiç kuşku bulunmayan diriliş gününde bir araya getirecektir. Oysa insanların çokları bilmiyorlar."
  27. Göklerin ve yerin egemenliği Allah'ındır. Dünyanın sonunun geldiği gün en büyük yıkıma uğrayanlar ise, yanlış olanın peşine düşenlerdir.
  28. O gün, her toplumu diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her toplum, kendi kitabına çağrılır ve onlara; "Bugün, yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz!" denir.
  29. Yine onlara; "İşte bu, size gerçeği söyleyen kitabımızdır. Biz sizin bütün yaptıklarınızı kaydediyorduk," denilecektir.
  30. İnanıp iyi işler yapanlara gelince, rableri onları rahmetiyle kucaklayacaktır. İşte apaçık kurtuluş budur.
  31. Ama inkar edenlere gelince, onlara; "Ayetlerim size okunmuş, siz de büyüklenip suçlu bir toplum olmuştunuz, değil mi?" denilir.
  32. "Elbette ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir, diriliş günü kuşku götürmez bir gündür!" dendiği zaman siz; "Diriliş gününün ne olduğunu bilmiyoruz, ama olmadığını sanıyoruz, buna ilişkin kesin bir bilgi elde etmiş değiliz," demiştiniz.
  33. Yaptıkları şeylerin kötülüğü artık kendilerine görünmüş ve alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşatıvermiştir.
  34. Onlara denilir ki; "Siz nasıl ki bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız, biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur."
  35. Bu, böyledir. Çünkü siz, Allah'ın ayetlerini alaya aldınız. Dünya yaşamı sizi aldattı. O gün ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri kabul edilir.
  36. Öyleyse bütün övgü, göklerin, yerin ve evrenlerin rabbi olan Tanrıyadır.
  37. Göklerde ve yerde yücelik onundur. O, üstündür ve erdemli bilginin kaynağıdır.