Abese

ABESE SURESİ ÖMER SEVİNÇGÜL MEALİ

‘Abese, “yüzünü ekşitti” demektir. Bu surenin iniş sebebi hadis kaynaklarında şöyle anlatılmaktadır: Peygamberimizin huzuruna âmâ/gözleri görmeyen bir adam gelir, zihnine takılan konularla ilgili sorular sorar. O sırada orada konuklar bulunmakta, Hazreti Muhammed aleyhissalâtü vesselâm onlarla ilgilenmektedir. Adam ısrar edince, Peygamber Efendimiz bundan hoşlanmaz. Ona cevap vermez, konuklarından yana döner. Bunun üzerine, hem bu olayı değerlendiren, hem de bütün inananlara doğru davranış ilkeleri sunan Abese suresi iner.’

Bismillahirrahmanirrahîm.

  1. Yüzünü ekşitti, sırtını döndü,
  2. çünkü ona âmâ geldi!
  3. Ne bilirsin, o belki de arınacak!
  4. Ya da öğüt alacak da o öğüt ona fayda sağlayacak.
  5. Biri öğüde hiç ihtiyacı yokmuş gibi davranıyor,
  6. ama sen yine de ona yöneliyorsun.
  7. Onun arınmak istememesinden sana ne!
  8. Oysa öbürü sana koşarak geliyor
  9. saygı duyuyor,
  10. oysa sen ona aldırmıyorsun!
  11. Hayır! Kur’an bir uyarıcıdır,
  12. dileyen, ondan öğüt alır.
  13. Kutlu sayfalarda yazılıdır,
  14. yüceltilen, arındırılan sayfalarda.
  15. Yazıcıların elleriyle,
  16. değerli, güvenilir yazıcıların.
  17. Kahrolası insan ne kadar da nankör!
  18. Onu hangi nesneden yarattı?
  19. Nutfeden! Onu yarattı, biçim verdi.
  20. Sonra da hayat yolunu kolaylaştırdı.
  21. Eceli gelince öldürdü, kabre koydu,
  22. Sonra da, ne zaman dilerse diriltecek.
  23. Hayır! Onun emirlerini yerine getirmedi.
  24. İnsan bir bakıversin yediklerine!
  25. Bulutlardan yere bolca yağmurlar yağdırdık,
  26. Sonra gözeler hâlinde yeryüzünü biz yardık,
  27. Onda ekinler bitirdik
  28. üzümler, yoncalar,
  29. zeytinlikler, hurmalıklar
  30. sık ağaçlı bahçeler
  31. meyveler, çayırlar var ettik.
  32. Siz de, hayvanlarınız da faydalanın istedik.
  33. O yüksek ses işitildiği zaman,
  34. o gün kişi kaçar kardeşinden,
  35. annesinden, babasından,
  36. eşinden, çocuklarından!
  37. O gün herkesin kendine yetecek derdi vardır!
  38. O gün kimi yüzler ışıldar,
  39. neşeyle güler, sevinir.
  40. Kimi yüzler pusludur,
  41. karanlıklar bürümüştür.
  42. Onlardır kâfirler, günahkârlar!