Kiyamet

KIYAMET SURESİ ÖMER SEVİNÇGÜL MEALİ

‘Kıyamet, “kıyam etme, kalkış” demektir. Kâinatın yıkılması, ölülerin diriltilip kaldırılması gibi büyük olayların hepsine birden verilen addır.’

Bismillahirrahmanirrahîm.

  1. Lâ! Kıyamet gününe yemin ederim!
  2. Ve lâ! Kendini kınayan nefse yemin ederim!
  3. Şu insan, kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor?
  4. Hayır! Bizim onu parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya gücümüz yeter.
  5. İnsan, ileride de günaha dalmak ister.
  6. “Kıyamet günü ne zamanmış!” der.
  7. O an gözler kamaşır!
  8. Ay tutulur!
  9. Güneşle ay bir araya getirilir.
  10. O gün insan, “Nereye kaçmalı!” der.
  11. Ne mümkün! Hiçbir sığınak yoktur.
  12. O gün, Rabbinin huzuruna varıp durursun sen.
  13. O gün, Rabbinin huzurundan başka varıp durulacak yer yoktur.
  14. İnsan kendi kendinin gözlemcisidir!
  15. Her ne kadar sıralasa da mazeretlerini!
  16. Sen acele ederek dilini kımıldatma.
  17. Onu bir araya getirir sana okuturuz.
  18. Biz onu okuyunca, sen okunanı izle.
  19. Sonra onu açıklamak da bize düşer.
  20. Hayır! Siz geçici dünyayı seviyorsunuz!
  21. Kalıcı olan ahireti göz ardı ediyorsunuz.
  22. Nice yüzler o gün ışıldar,
  23. Rabbine bakar.
  24. Nice yüzler de o gün kararır,
  25. kendisine beller kıran bir işlem yapılacak sanır.
  26. Hayır! Ecel gelince, can köprücük kemiklerine dayanır.
  27. “Kim okuyup üfleyecek!” denilir.
  28. Ayrılık vaktidir artık sezer,
  29. bacakları birbirine dolanır!
  30. O gün yolculuk yalnız Rabbinedir.
  31. Fakat o ne onayladı ne namaz kıldı.
  32. Gerçeklere yalan dedi, yüz çevirdi.
  33. Sonra böbürlenerek ailesine gitti.
  34. Layıktır sana layık!
  35. Evet, layıktır sana layık!
  36. İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor!
  37. Atılmış meniden bir nutfe değil miydi!
  38. Allah kan pıhtısı hâline getirdi, yaratıp biçim verdi.
  39. Yaptı ondan iki eşi, biri erkek, biri dişi.
  40. Diriltmeye gücü yetmez olur mu ölüleri!