Mearic

MEARİC SURESİ ÖMER SEVİNÇGÜL MEALİ

‘Mearic, “Miraçlar, merdivenler, basamaklar, yukarı katlar, yükseltici araçlar, yükselme dereceleri” gibi manalara gelir.’

Bismillahirrahmanirrahîm.

  1. Sorgulayan biri, gelecek olan azabı sordu.
  2. İnkâr eden kimseler için onu savabilecek kimse yoktur.
  3. Miraçlar sahibi Allah’tan.
  4. Ona, miktarı elli bin sene olan bir günde, melekler ve ruh yükselirler.
  5. Öyleyse sen güzel bir sabırla sabret.
  6. Onlar onu uzak görürler.
  7. Fakat biz onu yakın görürüz.
  8. Kıyamet günü gök erimiş maden gibi olur.
  9. Dağlar, atılmış rengârenk yün gibi savrulur
  10. Candan arkadaşlar bile birbirinin hâlini sormaz.
  11. Onlar birbirlerine gösterilirler. Günahlara dalan suçlu, o günün azabından kendisini kurtarabilmek için, vermek ister çocuklarını,
  12. eşini, kardeşini,
  13. kendisini koruyup barındıran bütün ailesini,
  14. yeryüzünde bulunanların hepsini. Verse de kurtarsa kendisini, âh!
  15. Ne mümkün! Cehennem salgın bir ateştir!
  16. Kavurup soyar derisini!
  17. Kendine çeker, hakka sırtını döneni, yüz çevireni!
  18. Bencilce mal biriktireni!
  19. İnsan aşırı tutkulu yaratılmıştır.
  20. Kendine bir kötülük geldi mi, sızlanır.
  21. İyilik edildi mi, onu sahiplenir, cimrilik eder.
  22. Özenle namaz kılanlar bunun dışındadır!
  23. Onlar, namazlarını aksatmaksızın kararlılıkla kılarlar.
  24. Mallarında belli bir hak vardır,
  25. hem dilenene, hem utanıp dilenmeyene.
  26. Onlar, din gününü onaylarlar.
  27. Rablerinin azabından korkarlar.
  28. Çünkü, Rablerinin azabından emin olunmaz.
  29. Onlar namuslarını korurlar.
  30. Eşleri ya da yasal yolla ellerinde bulundurdukları hariç. Bunlar yüzünden kınanmazlar.
  31. Bundan ötesini arayanlar, sınırı aşanlardır!
  32. Onlar, emaneti gözetir, sözleşmelerinin gereklerini yerine getirirler.
  33. Tanıklıklarını güzelce yerine getirirler.
  34. Namazlarını korurlar.
  35. İşte onlardır cennetlerde ikram olunanlar!
  36. Nesi var şu kâfirlerin de sana yönelmiş koşuyorlar!
  37. O yandan, bu yandan, takımlar oluşturarak!
  38. Onların her biri nimetlerle dolu cennetlere girmeyi mi umuyor!?
  39. Ne mümkün! Biz onları, kendilerinin de bildikleri bir nesneden yarattık.
  40. Olur şey değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki bizim gücümüz her şeye yeter!
  41. Onların yerlerine daha iyilerini getirebiliriz. Bizim önümüze asla geçilemez!
  42. Bırak onları, kendilerine sözü verilen gün gelene kadar dalsınlar, oyalansınlar.
  43. Diriliş günü gelince, kabirlerinden hızla çıkar, dikili anıtlara koşar gibi koşarlar.
  44. Gözlerinde saygıyla karışık bir korku vardır. Kendilerini horluk belirtileri sarmıştır. Onlara söz verilen gün işte budur!