Tegabun

TEGABUN SURESİ ÖMER SEVİNÇGÜL MEALİ

‘Teğabün, ‘kâr ve zarar, kayıp ve kazanç’ demektir. Bu kelime dokuzuncu ayette geçmektedir.’

Bismillahirrahmanirrahîm.

  1. Göklerde ve yerde bulunan varlıkların hepsi Allah’ı tesbih ederler. Mülk, onundur. Hamdin tamamı onadır. Onun gücü her şeye yeter.
  2. Sizi o yarattı. Kiminiz inkâr ettiniz, kiminiz inandınız. Allah her ne yaparsanız görüyor.
  3. Gökleri ve yeri hak üzere ‘dengeli, yerli yerinde’ yarattı. Size biçim verdi. Biçimlerinizi pek güzel yaptı. Dönüş de onadır!
  4. Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi de, açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, gönüllerde saklı sırları bilendir.
  5. Daha önce inkâr edenlerle ilgili bilgiler size ulaşmadı mı? Onlar yaptıklarının azabını tattılar. Kendilerini bekleyen can yakıcı bir azap vardır.
  6. Kendilerine kesin delillerle gelen peygamberleri, “Bir insan mı bizi doğru yola eriştirecek!” diyerek inkâr edip yüz çevirdiler. Allah da hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını gösterdi. Allah, sınırsız zengindir, bütün övgülere layık olandır.
  7. İnkâr edenler, ölümlerinden sonra asla diriltilmeyeceklerini sanıyorlar. “Hayır!” de, “Rabbime andolsun, diriltilip kaldırılacaksınız. Sonra da, yaptıklarınız size bildirilecek. Bu, Allah’a göre kolay bir iştir.”
  8. Öyleyse Allah’a, Elçisine ve Kur’an’a inanın. Allah yapıp ettiklerinizden haberlidir!
  9. Sizi kâr zarar günü olan toplanma gününde mahşer yerinde toplar. Allah’a inanıp da güzel işler yapanların çirkin işlerini örter. Onları, sonsuza kadar kalmak üzere altında ırmaklar akan cennetlere girdirir. İşte budur büyük kurtuluş!
  10. İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş arkadaşlarıdırlar. Sonsuza kadar orada kalacaklar! Ne kötü bir dönüş yeri!
  11. Başa gelen her musibet Allah’ın izniyle gelir. Allah, kendisine inanan kulunun kalbine hidayet verir. Allah her şeyi bilir!
  12. Allah’a itaat edin! Peygambere itaat edin! Yüz çevirirseniz bilin, Elçimize düşen apaçık bildirmekten ibarettir.
  13. Allah’tan başka ilah yoktur! İnananlar, sadece Allah’a güvensinler!
  14. Ey inananlar, bilin! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olan da vardır. Onlardan sakının! Eğer kusurlarını affeder, görmezlikten gelir, örterseniz, Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.
  15. Gerçekten, mallarınız ve evlatlarınız fitnedir. Büyük ödül ise Allah katındadır.
  16. Allah’tan var gücünüzle sakının! Dinleyin, itaat edin. Size rızk olarak verilenlerden ihtiyacı olanları da faydalandırın. Kendiniz için iyilik yapın. Olumsuz tutkularından korunan, kurtulur.
  17. Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz, Allah onu sizin için kat be kat artırır, günahlarınızı bağışlar. Allah, şükrün karşılığını verendir, kullarını cezalandırmakta acele etmeyendir.
  18. Görülemeyeni de bilir, görülebileni de. O, izzetlidir, onurludur, güçlüdür, yenilmezdir, her işini nice gayeler gözeterek yapar.