Vakia

VAKIA SURESİ ÖMER SEVİNÇGÜL MEALİ

‘Vakıa, “meydana gelen olay, olması kesin hadise” demektir. Kıyametin isimlerinden biridir.’

Bismillahirrahmanirrahîm.

  1. Beklenen büyük olay olduğu zaman
  2. Ona hiç kimse diyemez artık, yalan!
  3. Kimini alçaltır, kimini yükseltir.
  4. Yer bir sarsılışla sarsılır
  5. Dağlar bir serpilişle serpilir,
  6. Hepsi toz olup savrulur.
  7. Siz de üç sınıf olursunuz!
  8. Biri hayırlılar, ama ne hayırlılar!
  9. Hayırsızlar, ama ne hayırsızlar!
  10. Önde olanlar, o önde olanlar!
  11. İşte onlardır gözdeler!
  12. Nimetlerle dolu cennetlerdedirler.
  13. Bir kısmı evvelkilerden
  14. Birazı da sonrakilerden.
  15. Göz alıcı süslerle bezenmiş sedirler üzerindedirler.
  16. Karşı karşıya oturup arkalarına yaslanırlar.
  17. Çevrelerinde onlara hizmet eden gencecik, sonsuza kadar yaşayacak olan hizmetçiler dolaşır.
  18. Tertemiz kaynaklardan doldurulmuş kaseler, sürahiler, kadehler ikram edilir,
  19. ne zarar verir, ne de aklı giderir.
  20. Beğendikleri her türlü meyveler,
  21. canlarının çektiği kuş etleri sunulur.
  22. Güzel gözlü tertemiz eşler,
  23. sanki sedefinde saklı inciler!
  24. Yapıp ettiklerine ödül olan nimetler!
  25. Ne bir boş söz, ne de günaha sokan bir laf işitirler.
  26. Söylenen söz, sadece selâma karşılık verilen selâmdır!
  27. Hayırlılar, ama ne hayırlılar!
  28. Onda dalbastı kiraz ağaçları,
  29. salkımları dizili muz ağaçları,
  30. uzanan dinlendirici bir gölge,
  31. çağlayarak akan sular,
  32. tükenmeyen sayısız meyveler,
  33. ne kesilir, ne yasaklanır.
  34. Kabartılıp yükseltilmiş yataklar vardır.
  35. Cennetlik kadınları yepyeni bir biçimde yaratırız,
  36. bakireler hâline getiririz,
  37. sevgi dolu, birbiriyle uyumlu.
  38. Bunların hepsi hayırlılar içindir.
  39. Bir kısmı öncekilerden,
  40. bir kısmı da sonrakilerden.
  41. Hayırsızlar, ama ne hayırsızlar!
  42. İnsanın içine işleyen bir ateşte, kaynar sudadırlar,
  43. kara dumanlı bir gölgededirler,
  44. ne serinletir, ne rahat verir!
  45. Onlar daha önce varlık içinde keyif sürerlerdi.
  46. Büyük günahlar işlemeyi inatla sürdürürlerdi.
  47. “Ölüp de bir toprak, bir kemik olduktan sonra biz gerçekten dirilip kalkacak mıyız!” derlerdi.
  48. “Eski zamanlarda yaşayıp ölmüş atalarımız da mı!”
  49. De ki: “Elbette, hem öncekiler, hem sonrakiler diriltilecekler.
  50. “Belli bir günün belli bir vaktinde toplanıp getirilecekler.”
  51. Sonra, gerçekten siz ey sapkınlar, ey yalanlayıcılar!
  52. Kesinlikle zakkum ağacından yiyeceksiniz!
  53. Karınlarınızı onunla dolduracaksınız!
  54. Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz!
  55. Hem de susuz develer gibi içeceksiniz!
  56. İşte ceza günü onlara sunulacak ziyafet budur!
  57. Sizi biz yarattık, inanıp onaylamanız gerekmez miydi!
  58. Hiç düşündünüz mü attığınız meniyi?
  59. Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?
  60. Ölümü süregelen bir yasa hâline getiren de yine biziz.
  61. Sizin yerinize benzerlerinizi getirelim, sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışla ikinci kez yaratalım diye.
  62. İlk yaratılışınızı bildiniz de niye adamakıllı düşünmüyorsunuz!
  63. Toprağa ektiğiniz tohuma dikkatle bakıp da hiç düşündünüz mü!
  64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa biz miyiz bitiren!
  65. Dilersek onu çerçöp yaparız da şaşar kalırsınız.
  66. “Eyvah zarar ettik!
  67. “Yok, daha doğrusu büsbütün yoksun kaldık!” dersiniz.
  68. İçtiğiniz suya dikkatle bakıp da düşündünüz mü!
  69. Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa biz miyiz indiren!
  70. Dileseydik onu tuzlu bir su yapıverirdik. Öyleyse niye şükretmiyorsunuz!
  71. Düşündünüz mü o tutuşturduğunuz ateşi!
  72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz miyiz yaratan!
  73. Biz onu hem bir ibret, hem de kırlık alanlarda olanların faydalanması için yarattık.
  74. O hâlde büyük Rabbinin ismini tesbih et!
  75. Hayır! Birbiri ardınca indirilen ayetlere yemin ederim!
  76. Bilirseniz, bu pek büyük bir yemindir!
  77. Muhakkak o Kur’anı Kerîmdir!
  78. Bir kitapta korunandır.
  79. Ona iyice arınanlardan başkası dokunamazlar.
  80. Bütün varlık türlerini yaratan, hepsine birden hükmeden Rabbinden indirilmiştir.
  81. Siz bunu küçümsüyor musunuz!
  82. Size rızk vermesinden dolayı ona şükretmeniz gerekirken tek cevabınız onu yalanlamak mı olacak!
  83. Ecel gelip de can boğaza dayanır!
  84. Çaresiz gözlerle bakar durursunuz!
  85. Biz ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
  86. Madem ceza görmeyecekmişsiniz,
  87. elinizden gelirse eceli gelen kişiden ölümü geri çevirsenize!
  88. Eğer o kişi gözdelerdense,
  89. ona bir rahatlık, güzel rızk ve nimet cenneti vardır!
  90. Hayırlılardansa,
  91. “Selâm sana ey hayırlı insan!” diye karşılanır.
  92. Fakat yalanlayan sapkınlardansa,
  93. onu karşılayacak olan bir kaynar sudur!
  94. Sonra da cehenneme atılış!
  95. Gerçek budur, hem de en kesin gerçek!
  96. Haydi, o büyük ismiyle tesbih eyle Rabbini!