Cin Suresi
72 CİN Bölümü Hüseyin Atay Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28 ayettir.
Acıyan Acıyıcı Olan Allah Adına
- 1-2 De ki: "Cinlerden bir takımının dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: "Doğrusu, biz, doğru yolu gösteren, olağanüstü bir okuma dinledik de, ona inandık. Biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
- 1-2 De ki: "Cinlerden bir takımının dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: "Doğrusu, biz, doğru yolu gösteren, olağanüstü bir okuma dinledik de, ona inandık. Biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
- 3-4 Ve doğrusu Rabbimizin ululuğu yücelerden yücedir. O, eş de oğul da edinmemiştir. Ve doğrusu, uçarımız Allah'a karşı saçma sapan konuşurdu.
- 3-4 Ve doğrusu Rabbimizin ululuğu yücelerden yücedir. O, eş de oğul da edinmemiştir. Ve doğrusu, uçarımız Allah'a karşı saçma sapan konuşurdu.
- 5-6 Ve doğrusu biz, insanların ve cinlerin Allah'a karşı yalan söylemeyeceklerini sanırdık. Doğrusu, insanlardan kimi kişiler cinlerden kimilerine sığınırlardı da, onların beyinsizliklerini artırırlardı.
- 5-6 Ve doğrusu biz, insanların ve cinlerin Allah'a karşı yalan söylemeyeceklerini sanırdık. Doğrusu, insanlardan kimi kişiler cinlerden kimilerine sığınırlardı da, onların beyinsizliklerini artırırlardı.
- Ve doğrusu onlar da sizin Allah'ın kimseyi diriltmeyeceğini sandığınız gibi sanırlardı.
- Ve doğrusu biz, göğü yokladık, onu sert bekçiler ve alevlerle doldurulmuş bulduk.
- 9-10 Ve doğrusu biz, dinlenebileceği oturaklarda oturuyorduk, ama şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözleyen parlak bir alev bulur. Ve doğrusu, yeryüzünde olanlara kötülük mü istendi? Yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir? Biz bilmeyiz!
- 9-10 Ve doğrusu biz, dinlenebileceği oturaklarda oturuyorduk, ama şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözleyen parlak bir alev bulur. Ve doğrusu, yeryüzünde olanlara kötülük mü istendi? Yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir? Biz bilmeyiz!
- Ve doğrusu, bizde iyiler de vardır, bizde bunun dışında bulunanlar da vardır. Biz türlü türlü yollarda idik.
- 12-13 Ve doğrusu, yeryüzünde Allah'tan kurtulamayacağımızı, kaçsak da O'dan kurtulamayacağımızı anladık. Doğruluk göstergesini dinlediğimizde ona inandık. Kim Rabbine inanırsa o eksikliğe de haksızlığa da uğramaktan korkmaz.
- 12-13 Ve doğrusu, yeryüzünde Allah'tan kurtulamayacağımızı, kaçsak da O'dan kurtulamayacağımızı anladık. Doğruluk göstergesini dinlediğimizde ona inandık. Kim Rabbine inanırsa o eksikliğe de haksızlığa da uğramaktan korkmaz.
- 14-15 İçimizde, doğruya içtenlikle bağlananlar da, sapkın olanlar da vardır. Doğruya içten bağlı olan, işte onlar, doğruluğu arayanlardır. Sapkınlara gelince, onlar cehennemin odunu olmuşlardır.
- 14-15 İçimizde, doğruya içtenlikle bağlananlar da, sapkın olanlar da vardır. Doğruya içten bağlı olan, işte onlar, doğruluğu arayanlardır. Sapkınlara gelince, onlar cehennemin odunu olmuşlardır.
- 16-19 Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allah'adır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi."
- 16-19 Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allah'adır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi."
- 16-19 Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allah'adır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi."
- 16-19 Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allah'adır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi."
- 20-23 De ki: "Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam." De ki: "Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez." De ki: "Doğrusu, beni kimse Allah'a karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir." Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
- 20-23 De ki: "Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam." De ki: "Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez." De ki: "Doğrusu, beni kimse Allah'a karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir." Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
- 20-23 De ki: "Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam." De ki: "Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez." De ki: "Doğrusu, beni kimse Allah'a karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir." Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
- 20-23 De ki: "Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam." De ki: "Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez." De ki: "Doğrusu, beni kimse Allah'a karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir." Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
- Sonunda, kendilerine söz verileni gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha güçsüz ve sayısının daha az olduğunu bileceklerdir.
- 25-26 De ki: "Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır, ben bilmem." Görünmeyeni bilen Allah, görülmeyenini kimseye bildirmez.
- 25-26 De ki: "Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır, ben bilmem." Görünmeyeni bilen Allah, görülmeyenini kimseye bildirmez.
- 27-28 Ancak, seçtiği elçi bunun dışındadır. Doğrusu o, Rablerinin elçiliklerini yerine getirip getirmediklerini bilmek için, her birinin önünden ve ardından gözcüler salar. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatır ve her şeyi bir bir sayar.
- 27-28 Ancak, seçtiği elçi bunun dışındadır. Doğrusu o, Rablerinin elçiliklerini yerine getirip getirmediklerini bilmek için, her birinin önünden ve ardından gözcüler salar. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatır ve her şeyi bir bir sayar.