Hadid Suresi
57 Keskin Anlayış / HADÎD Bölümü Hüseyin Atay Meali
Madine döneminde inmiştir. 29. ayettir.
Acıyan Acıyıcı Olan Allah Adına
- 1-2 Göklerde ve yerde olanlar Allah’ı arı tutarlar. O, uludur, bilgedir. Göklerin ve yerin egemenliği O’nundur; diriltir, öldürür. O her şeyi ölçümleyendir.
- 1-2 Göklerde ve yerde olanlar Allah’ı arı tutarlar. O, uludur, bilgedir. Göklerin ve yerin egemenliği O’nundur; diriltir, öldürür. O her şeyi ölçümleyendir.
- O, hem ilktir hem sondur, hem görünürdür, hem gizlidir. Ve O her şeyi bilendir.
- Gökleri ve yeri altı aşamada yaratan, sonra arştan hükmeden, yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilen O’dur. Nerede olursanız olun, O, sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.
- Göklerin ve yerin egemenliği O nündür. Bütün işler Allah'a döndürülür.
- Geceyi gündüze katar; gündüzü geceye katar; O, gönüllerde olanı bilendir.
- Allah'a ve elçisine inanın; sizi buyruk sahibi kıldığı şeylerden verin; aranızdan inanan ve iyilik için veren kimselere büyük ödül vardır.
- Elçi sizi Rabbinize inanmaya çağırdığı halde, size ne oluyor da Allah'a inanmıyorsunuz? Eğer inanacaksanız, sizden sağlam söz de almıştı.
- Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık ilkeler indiren O’dur. Doğrusu, Allah size karşı sevecendir, acıyandır.
- Siz, neden Allah yolunda sarfetmiyorsunuz ki? Göklerin ve yerin mirası zaten Allah’ındır. İçinizden fetihden önce sarfeden ve savaşan kimseler, daha sonra sarfedip savaşan kimselerle bir değildirler; öncekiler daha üstün derecededirler. Oysa Allah hepsine en güzel olanı söz vermiştir. Allah işlediklerinizden haberdardır.
- Kim Allah'a güzel bir ödünç verirse, O, karşılığını kat kat verir ve ayrıca ona şerefli bir ödül de vardır.
- İnanmış erkeklerin ve inanmış kadınların, önlerinde ve sağ yanlarında ışıklarının yürüdüğünü gördüğün gün, onlara "Bugün altlarından ırmaklar akan, içinde temelli kalacağınız cennetler sizindir!" müjdesi var. İşte bu büyük başarıdır.
- İkiyüzlü erkekler ve ikiyüzlü kadınlar, inanmışlara "Bizi bekleyin, ışığınızdan faydalanalım" dedikleri gün, onlara "Ardınıza dönün de ışık arayın" denir; aralarına, kapısı olan, iç tarafında acıma ve dışında azap bulunan bir duvar çekilir.
- Onlara "Biz sizinle beraber değil miydik" diye seslenirler. Onlar da "Evet, öyle"; ancak, Allah’ın buyruğu gelene kadar sizler kendinizi ayarttınız, duraksadınız, şüpheye düştünüz, sizi kuruntular aldattı ve sizi pek aldatanlar Allah’ diyerek de aldattı.
- Bugün sizden ve inkâr edenlerden kurtulmalık kabul edilmez. Varacağınız yer ateştir. Oraya layıksınız, ne kötü bir gidiş yeridir.
- İnananların gönüllerinin Allah’ı bilinçle anma ve inen gerçeğe inanma zamanı daha gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar; onların üzerinden uzun zaman geçti de, yürekleri katılaştı, çoğu yoldan çıkmış kimselerdi.
- Bilin ki, ölümünden sonra yeri Allah diriltmektedir; size aklınızı kullanırsınız diye açık ilkeler anlattık.
- Doğrusu, gönülden sunuda bulunan erkeklere ve gönülden sunuda bulunan kadınlara, Allah’a güzel bir ödünç verenlere, kat kat karşılık verilir; onlara şerefli bir ödül de vardır.
- Allah'a ve elçilerine inananlar, işte bunlar Rableri katında dosdoğru olanlar, tanık olanlar da onlar olup, onların ışıkları ve ödülleri vardır. İnkâr edip ilkelerimizi yalanlayanlar, işte onlar da alevli ateşliklerdir.
- Dünya hayatının oyun, oyalanma, süslenme, aranızda övünme ve daha çok mal ve çocuk sahibi olma çabasından ibaret olduğunu bilin. Bunların durumu, yağmurun bitirdiği, ekicilerin de hoşuna giden bir bitkiye benzer; sonra kurur, sapsarı olduğu görülür, sonra çerçöp olur. Ahirette çetin azap da vardır, Allah’ın hoşnutluğu ve bağışlaması da vardır; dünya hayatı ise sadece aldatıcı bir geçimliktir.
- Rabbiniz tarafından bağışlanmaya; Allah'a ve elçilerine inananlar için hazırlanmış, genişliği yerle göğün genişliği kadar olan cennete koşuşun; bu, Allah’ın isteyene verdiği bolluğudur. Allah büyük bolluk sahibidir.
- Yeryüzünde olan ve başınıza gelen bir olayı ortaya koymamızdan önce, şüphesiz, o kayda geçmiştir. Doğrusu, bu Allah’a kolaydır.
- Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz ve O’nun size verdiği nimetlerle sevinmemeniz içindir. Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez.
- Bunlar cimrilik ederler ve insanlara da cimrilik yapmalarını söylerler. Kim yüz çevirirse, doğrusu Allah zengindir ve övülmeye layık olandır.
- Andolsun, elçilerimizi açık belgelerle gönderdik; ve onlarla beraber insanların denkserlikle iş görmeleri için kitabı ve ölçüyü indirdik; içinde büyük güç ve insanlara birçok faydası bulunan keskin anlayışı var ettik. Bu, Allah'a ve elçilerine görmeksizin yardım edenleri ayırması içindir. Doğrusu, Allah güçlüdür, uludur.
- Andolsun, Nuhu ve İbrahim’i Biz gönderdik; ikisinin soyundan gelenlere peygamberlik ve kitap verdik; onlardan gelenlerin kimi doğru yoldadır, birçoğu da yoldan çıkmıştır.
- Onların izleri üzerinden elçilerimizi ardarda gönderdik; Meryem oğlu İsa’yı da peşlerinden gönderdik ve ona İncil’i verdik; ona uyanların gönüllerine sevecenlik ve acıma duyguları koyduk; üzerlerine Bizim yazmadığımız, ancak kendilerinin güya Allah’ın rızasını kazanmak için uydurdukları ruhbanlığa bile gereği gibi uymadılar. Ne var ki içlerinde inanmış olan kimselere ödüllerini verdik; ama çoğu yoldan çıkmışlardır.
- Ey inananlar! Allah’a saygılı olun, elçisine inanın ki, size acımasını iki kat versin; size kendisiyle yürüyeceğiniz bir aydınlık var etsin ve sizi bağışlasın; Allah bağışlayandır, acıyandır.
- Kitaplılar, Allah’ın bolluğundan bir şey elde edemeyeceklerini ve Allah’ın elinde olan bolluğunu isteyene vereceğini bilmezlik etmesinler. Allah büyük bolluk sahibidir.