Kamer Suresi
54 Ay / KAMER Bölümü Hüseyin Atay Meali
Mekke döneminde inmiştir. 55. ayettir.
Acıyan Acıyıcı Olan Allah Adına
- 1-2 Saat yaklaşıp, ay yarılıp bir belge görünce yüz çevirirler de "Süregelen bir büyü" derler.
- 1-2 Saat yaklaşıp, ay yarılıp bir belge görünce yüz çevirirler de "Süregelen bir büyü" derler.
- Yalanlarlar da kendi heveslerine uyarlar. Oysa her iş yerli yerinedir.
- 4-5 Andolsun ki, içlerinde çekinilecek üstün, bilgelik bulunan haberler onlara gelmiştir. Ancak uyarmalar fayda vermiyor.
- 4-5 Andolsun ki, içlerinde çekinilecek üstün, bilgelik bulunan haberler onlara gelmiştir. Ancak uyarmalar fayda vermiyor.
- Öyleyse çağıran, bilinmeyen korkunç bir şeye çağırdığı gün onlardan yüz çevir.
- 7-8 Başlarını eğip, gözlerini çağırıcıya diken dağınık çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar. İnkârcılar "Bu zorlu bir gündür" derler.
- 7-8 Başlarını eğip, gözlerini çağırıcıya diken dağınık çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar. İnkârcılar "Bu zorlu bir gündür" derler.
- Bunlardan önce Nuhun ulusu da yalanladı. Hem kulumuzu yalanlamışlar, hem de delidir demişlerdi. Konuşması da yasaklanmıştı.
- 10-12 O da "Ben yenildim, bana yardım et" diye Rabbine yalvarmıştı. Biz de bunun üzerine göğün kapılarını boşanan sularla açtık. Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, belirtilen bir ölçüde birleşti.
- 10-12 O da "Ben yenildim, bana yardım et" diye Rabbine yalvarmıştı. Biz de bunun üzerine göğün kapılarını boşanan sularla açtık. Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, belirtilen bir ölçüde birleşti.
- 10-12 O da "Ben yenildim, bana yardım et" diye Rabbine yalvarmıştı. Biz de bunun üzerine göğün kapılarını boşanan sularla açtık. Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, belirtilen bir ölçüde birleşti.
- 13-17 Nankörlüğe uğramış olana karşılık olsun diye, onu gözcülüğümüzün altında, yüzen kalaslardan yapılmış ve tahta mıhlarla mıhlanmış olana bindirdik. Andolsun, Biz onu bir belge olarak bıraktık, bir hatırlayıp anlayan var mıdır? Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 13-17 Nankörlüğe uğramış olana karşılık olsun diye, onu gözcülüğümüzün altında, yüzen kalaslardan yapılmış ve tahta mıhlarla mıhlanmış olana bindirdik. Andolsun, Biz onu bir belge olarak bıraktık, bir hatırlayıp anlayan var mıdır? Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 13-17 Nankörlüğe uğramış olana karşılık olsun diye, onu gözcülüğümüzün altında, yüzen kalaslardan yapılmış ve tahta mıhlarla mıhlanmış olana bindirdik. Andolsun, Biz onu bir belge olarak bıraktık, bir hatırlayıp anlayan var mıdır? Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 13-17 Nankörlüğe uğramış olana karşılık olsun diye, onu gözcülüğümüzün altında, yüzen kalaslardan yapılmış ve tahta mıhlarla mıhlanmış olana bindirdik. Andolsun, Biz onu bir belge olarak bıraktık, bir hatırlayıp anlayan var mıdır? Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 13-17 Nankörlüğe uğramış olana karşılık olsun diye, onu gözcülüğümüzün altında, yüzen kalaslardan yapılmış ve tahta mıhlarla mıhlanmış olana bindirdik. Andolsun, Biz onu bir belge olarak bıraktık, bir hatırlayıp anlayan var mıdır? Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 18-22 Âd yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu, uğursuz mu uğursuz bir günde, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren dondurucu bir rüzgarı üzerlerine gönderdik. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 18-22 Âd yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu, uğursuz mu uğursuz bir günde, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren dondurucu bir rüzgarı üzerlerine gönderdik. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 18-22 Âd yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu, uğursuz mu uğursuz bir günde, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren dondurucu bir rüzgarı üzerlerine gönderdik. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 18-22 Âd yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu, uğursuz mu uğursuz bir günde, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren dondurucu bir rüzgarı üzerlerine gönderdik. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 18-22 Âd yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu, uğursuz mu uğursuz bir günde, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren dondurucu bir rüzgarı üzerlerine gönderdik. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 23-27 Semûd da uyarmaları yalanladı. "İçimizden bir beşere mi uyacağız? Doğrusu, o zaman biz sapkınlık ve delilik etmiş oluruz. Kitap aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O pek yalancı ve kendini beğenen şımarığın biridir" dediler. Yarın kimin pek yalancı ve kendini beğenen şımarık olduğunu bileceklerdir. Doğrusu, onları denemek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve dayan.
- 23-27 Semûd da uyarmaları yalanladı. "İçimizden bir beşere mi uyacağız? Doğrusu, o zaman biz sapkınlık ve delilik etmiş oluruz. Kitap aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O pek yalancı ve kendini beğenen şımarığın biridir" dediler. Yarın kimin pek yalancı ve kendini beğenen şımarık olduğunu bileceklerdir. Doğrusu, onları denemek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve dayan.
- 23-27 Semûd da uyarmaları yalanladı. "İçimizden bir beşere mi uyacağız? Doğrusu, o zaman biz sapkınlık ve delilik etmiş oluruz. Kitap aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O pek yalancı ve kendini beğenen şımarığın biridir" dediler. Yarın kimin pek yalancı ve kendini beğenen şımarık olduğunu bileceklerdir. Doğrusu, onları denemek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve dayan.
- 23-27 Semûd da uyarmaları yalanladı. "İçimizden bir beşere mi uyacağız? Doğrusu, o zaman biz sapkınlık ve delilik etmiş oluruz. Kitap aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O pek yalancı ve kendini beğenen şımarığın biridir" dediler. Yarın kimin pek yalancı ve kendini beğenen şımarık olduğunu bileceklerdir. Doğrusu, onları denemek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve dayan.
- 23-27 Semûd da uyarmaları yalanladı. "İçimizden bir beşere mi uyacağız? Doğrusu, o zaman biz sapkınlık ve delilik etmiş oluruz. Kitap aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O pek yalancı ve kendini beğenen şımarığın biridir" dediler. Yarın kimin pek yalancı ve kendini beğenen şımarık olduğunu bileceklerdir. Doğrusu, onları denemek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve dayan.
- 28-32 Onlara, her birinin içim sırasında bulunmak üzere, suyun aralarında bölündüğünü bildir. Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da atıldı ve sinirledi. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu üzerlerine bir çığlık gönderdik de ağılanın kurumuş otu gibi oldular. Andolsun, Kuranı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 28-32 Onlara, her birinin içim sırasında bulunmak üzere, suyun aralarında bölündüğünü bildir. Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da atıldı ve sinirledi. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu üzerlerine bir çığlık gönderdik de ağılanın kurumuş otu gibi oldular. Andolsun, Kuranı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 28-32 Onlara, her birinin içim sırasında bulunmak üzere, suyun aralarında bölündüğünü bildir. Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da atıldı ve sinirledi. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu üzerlerine bir çığlık gönderdik de ağılanın kurumuş otu gibi oldular. Andolsun, Kuranı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 28-32 Onlara, her birinin içim sırasında bulunmak üzere, suyun aralarında bölündüğünü bildir. Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da atıldı ve sinirledi. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu üzerlerine bir çığlık gönderdik de ağılanın kurumuş otu gibi oldular. Andolsun, Kuranı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 28-32 Onlara, her birinin içim sırasında bulunmak üzere, suyun aralarında bölündüğünü bildir. Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da atıldı ve sinirledi. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu üzerlerine bir çığlık gönderdik de ağılanın kurumuş otu gibi oldular. Andolsun, Kuranı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 33-37 Lut ulusu uyarmaları yalanladı. Doğrusu, Biz de üzerlerine taş yağdırdık. Ancak Lut un taraftarlarını katımızdan bir nimet olarak sabaha karşı kurtardık. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. Andolsun ki, Bizim onları kuvvetle yakalayacağımızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları inatla tartıştılar. Andolsun, onlar onun konuklarını isteklenmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın!
- 33-37 Lut ulusu uyarmaları yalanladı. Doğrusu, Biz de üzerlerine taş yağdırdık. Ancak Lut un taraftarlarını katımızdan bir nimet olarak sabaha karşı kurtardık. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. Andolsun ki, Bizim onları kuvvetle yakalayacağımızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları inatla tartıştılar. Andolsun, onlar onun konuklarını isteklenmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın!
- 33-37 Lut ulusu uyarmaları yalanladı. Doğrusu, Biz de üzerlerine taş yağdırdık. Ancak Lut un taraftarlarını katımızdan bir nimet olarak sabaha karşı kurtardık. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. Andolsun ki, Bizim onları kuvvetle yakalayacağımızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları inatla tartıştılar. Andolsun, onlar onun konuklarını isteklenmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın!
- 33-37 Lut ulusu uyarmaları yalanladı. Doğrusu, Biz de üzerlerine taş yağdırdık. Ancak Lut un taraftarlarını katımızdan bir nimet olarak sabaha karşı kurtardık. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. Andolsun ki, Bizim onları kuvvetle yakalayacağımızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları inatla tartıştılar. Andolsun, onlar onun konuklarını isteklenmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın!
- 33-37 Lut ulusu uyarmaları yalanladı. Doğrusu, Biz de üzerlerine taş yağdırdık. Ancak Lut un taraftarlarını katımızdan bir nimet olarak sabaha karşı kurtardık. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. Andolsun ki, Bizim onları kuvvetle yakalayacağımızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları inatla tartıştılar. Andolsun, onlar onun konuklarını isteklenmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın!
- 38-40 Andolsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azap bastırıverdi. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın! Andolsun ki, Kur'anı anlasınlar diye kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 38-40 Andolsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azap bastırıverdi. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın! Andolsun ki, Kur'anı anlasınlar diye kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 38-40 Andolsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azap bastırıverdi. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın! Andolsun ki, Kur'anı anlasınlar diye kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 41-43 Andolsun ki, Firavun yandaşlarına uyarılar gelmiştir. İlkelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güçlü şerefliye yakışır bir şekilde yakaladık. Sizin inkârcılarınız bunlardan daha mı iyidir? Yoksa kitaplarda size sorumsuzluk belgesi mi var?
- 41-43 Andolsun ki, Firavun yandaşlarına uyarılar gelmiştir. İlkelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güçlü şerefliye yakışır bir şekilde yakaladık. Sizin inkârcılarınız bunlardan daha mı iyidir? Yoksa kitaplarda size sorumsuzluk belgesi mi var?
- 41-43 Andolsun ki, Firavun yandaşlarına uyarılar gelmiştir. İlkelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güçlü şerefliye yakışır bir şekilde yakaladık. Sizin inkârcılarınız bunlardan daha mı iyidir? Yoksa kitaplarda size sorumsuzluk belgesi mi var?
- 44-46 Yoksa "Biz öç alabilecek bir topluluğuz" mu diyorlar? Toplulukları dağıtılacak ve onlar arkalarına dönüp kaçacaklardır. Hayır! Onlara Saat söz verilmişti. O ne korkunç, ne acı bir Saattir!
- 44-46 Yoksa "Biz öç alabilecek bir topluluğuz" mu diyorlar? Toplulukları dağıtılacak ve onlar arkalarına dönüp kaçacaklardır. Hayır! Onlara Saat söz verilmişti. O ne korkunç, ne acı bir Saattir!
- 44-46 Yoksa "Biz öç alabilecek bir topluluğuz" mu diyorlar? Toplulukları dağıtılacak ve onlar arkalarına dönüp kaçacaklardır. Hayır! Onlara Saat söz verilmişti. O ne korkunç, ne acı bir Saattir!
- Doğrusu, suçlular sapkınlık ve çılgınlık içindedirler.
- Ateşe yüzüstü sürüldükleri gün: Cehennemin dokunmasını tadın!
- Doğrusu Biz her şeyi bir ölçüme göre yaratmışızdır.
- Bizim buyruğumuz bir göz kırpması gibi anidir.
- Andolsun ki, benzerlerinizi yok ettik, hatırlayıp anlayan var mıdır?
- 52-53 İnsanların yaptıkları her şey, küçük ve büyük, hepsi satır satır kitaplarda kayıtlıdır.
- 52-53 İnsanların yaptıkları her şey, küçük ve büyük, hepsi satır satır kitaplarda kayıtlıdır.
- 54-55 Doğrusu, saygılı olanlar, bahçelerde ve ırmakların kıyılarında, güçlü hükümdarın huzurunda doğruluk oturumundadırlar.
- 54-55 Doğrusu, saygılı olanlar, bahçelerde ve ırmakların kıyılarında, güçlü hükümdarın huzurunda doğruluk oturumundadırlar.