Mücadele Suresi
58 Tartışma / MÜCADELE Bölümü Hüseyin Atay Meali
Medine döneminde inmiştir. 22. ayettir.
Acıyan Acıyıcı Olan Allah Adına
- Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a yakınan kadının sözünü Allah kuşkusuz işitmiştir; aslında Allah konuşmanızı işitir. Doğrusu Allah işitendir, görendir.
- İçinizde, karılarının sırtlarını annelerinin sırtına benzetenlerin, karıları anneleri değildir, anneleri ancak onları doğuranlardır. Doğrusu, söyledikleri yakışıksız ve yamuk bir sözdür. Allah, andolsun affedendir, bağışlayandır.
- Karılarının sırtlarını benzetip sonra sözlerinden dönenlerin, birbirine dokunmadan önce bir kimseyi özgür kılması gerekir. Size verilen öğüt budur. Allah işlediklerinizden haberdardır.
- Buna gücü yetmeyenin, birbirine dokunmadan önce iki ay birbiri peşinden oruç tutması gerekir. Buna gücü yetmeyenin altmış fakiri doyurması gerekir. Bu kolaylık, Allah'a ve elçisine inanmış olmanızdan dolayıdır. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; inkâr edenlere can yakıcı azap vardır.
- Doğrusu, Allah ve elçisine karşı gelenler, kendilerinden öncekiler nasıl alçaltıldı ise, öyle alçaltılacaklardır. Biz, apaçık ilkeler indirmişizdir, bunları inkâr edenlere horlayıcı azap vardır.
- Allah, onların hepsini dirilttiği gün, işlediklerini kendilerine haber verir; Allah onları bir bir saymıştır, fakat kendileri unutmuşlardır. Ve Allah her şeye tanıktır.
- Göklerde olanları da, yerde olanları da Allah'ın bildiğini bilmez misin? Üç kişinin gizli bulunduğu yerde, şüphesiz dördüncüleri O'dur; beş de değil, kuşkusuz altıncıları O'dur; bunlardan azı veya çoğu nerede bulunurlarsa bulunsunlar, kuşkusuz, O onlarla beraberdir. Sonra, diriliş günü işlediklerini onlara haber verir. Doğrusu, Allah her şeyi bilendir.
- Gizli toplantı yapmaktan yasaklanıp, sonra yasaklandıkları şeyi yapmaya kalkışarak günah işlemek, düşmanlık etmek ve elçiye karşı gelmek konusunda gizli gizli konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde, Allah'ın seni selamlamadığı bir şekilde seni selamlarlar; içlerinden "Allah bize söylediklerimizden ötürü azap etmeli değil mi" derler. Cehennem onlara yeter. Oraya girerler, ne kötü gidiş yeridir!
- Ey inananlar! Fısıldaştığınız zaman, günah işlemeyi, düşmanlık etmeyi ve elçiye karşı gelmeyi fısıldaşmayın; iyilik yapmayı ve saygılı olmayı fısıldaşın; diriliş günü kendisine toplanacağınız Allah'a saygılı olun.
- Gizli toplantılar, inananları üzmek için şeytandan kaynaklanır. Allah'ın bilgisi olmadan onlara bir zarar veremez, inananlar yalnız Allah'a güvensinler.
- Ey inananlar! Toplantılarda size "Yer açın" denince yer açın ki, Allah da size genişlik versin; "Kalkın" denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inanmış olanları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Ve Allah işlediklerinizden haberdardır.
- "Ey inananlar! Elçi ile özel danışmanızda, bu özel danışmanızdan önce bir sunuda bulunun. Bu sizin daha iyi ve daha arı olmanız içindir. Ancak buna gücünüz yetmezse, doğrusu Allah bağışlayandır, acıyandır.
- Özel danışmanızdan önce sunularda bulunamayacağınızdan ürktünüz mü? Hani, yapmadınız; ve Allah da sizi bağışladı. Öyleyse namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve elçisine itaat edin. Allah işlediklerinizden haberdardır.
- Allah’ın öfkelendiği ulusu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sîzdendirler, ne de onlardan. Bile bile, yalan yere yemin etmektedirler.
- Allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Doğrusu, onların işledikleri şey ne kötüdür!
- Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolundan alıkoydular; onlara horlayıcı bir azap vardır.
- Malları ve çocukları onlara Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar ateşliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
- Allah onların hepsini tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi Ona da yemin ederler. Kendilerinin bir esasa dayandıklarını sanırlar. Dikkat! Doğrusu onlar yalancıdırlar.
- Şeytan onlara üstünlük sağlamış ve Allah’ı anmayı onlara unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın yandaşlarıdır. Dikkat! Doğrusu şeytanın yandaşı olanlar ziyandadırlar.
- Allah’a ve elçisine karşı gelenler; işte onlar, en alçaklar arasındadırlar.
- Allah "Andolsun ki, Ben ve elçilerim üstün geleceğiz" diye yazmıştır. Doğrusu, Allah güçlüdür, uludur.
- Allah'a ve sonraki güne inanan bir ulusun, babaları ve oğulları yahut kardeşleri ya da akrabaları olsalar bile, Allah'a ve elçisine karşı gelenlere sevgi beslediklerini görmezsin. İşte Allah, bunların gönüllerine yazmış, katından bir ruh ile de onları desteklemiştir. Onları altlarından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyacaktır. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah’tan hoşnut olmuştur. İşte bunlar, Allah’tan yana olanlardır. Dikkat! Doğrusu Allah’tan yana olanlar kurtuluşa ulaşacaktır.