Müdessir Suresi

74 Bürünen / MÜDDESSİR Bölümü Hüseyin Atay Meali

Mekke döneminde inmiştir. 56 ayettir.

Acıyan Acıyıcı Olan Allah Adına

  1. 1-2 Ey bürünen! Kalk da uyar.
  2. 1-2 Ey bürünen! Kalk da uyar.
  3. 3-4 Ve Rabbini yücelt. Ve içliklerini temiz tut.
  4. 3-4 Ve Rabbini yücelt. Ve içliklerini temiz tut.
  5. 5-7 Ve zihnini arındır. Ve yaptığın iyiliğin daha çoğunu umarak yapma. Ve Rabbin için dayan.
  6. 5-7 Ve zihnini arındır. Ve yaptığın iyiliğin daha çoğunu umarak yapma. Ve Rabbin için dayan.
  7. 5-7 Ve zihnini arındır. Ve yaptığın iyiliğin daha çoğunu umarak yapma. Ve Rabbin için dayan.
  8. 8-10 Boruya üflendiğinde, işte o gün, inkârcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
  9. 8-10 Boruya üflendiğinde, işte o gün, inkârcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
  10. 8-10 Boruya üflendiğinde, işte o gün, inkârcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
  11. 11-14 Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
  12. 11-14 Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
  13. 11-14 Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
  14. 11-14 Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
  15. Bir de artırmamı umar;
  16. Hayır olmaz! Doğrusu o, Bizim ilkelerimize karşı direngendir.
  17. Ben onu sarp bir yokuşa tırmandıracağım.
  18. 18-20 Doğrusu o, düşündü, ölçtü biçti! Canı çıkası, ne biçim ölçtü biçti! Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçtü biçti!
  19. 18-20 Doğrusu o, düşündü, ölçtü biçti! Canı çıkası, ne biçim ölçtü biçti! Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçtü biçti!
  20. 18-20 Doğrusu o, düşündü, ölçtü biçti! Canı çıkası, ne biçim ölçtü biçti! Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçtü biçti!
  21. 21-23 Sonra baktı; sonra kaşlarını çattı, suratını astı; sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
  22. 21-23 Sonra baktı; sonra kaşlarını çattı, suratını astı; sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
  23. 21-23 Sonra baktı; sonra kaşlarını çattı, suratını astı; sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
  24. 24-25 "Bu sadece öğretilegelen bir büyüdür. Bu yalnızca bir beşer sözüdür" dedi.
  25. 24-25 "Bu sadece öğretilegelen bir büyüdür. Bu yalnızca bir beşer sözüdür" dedi.
  26. 26-29 İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
  27. 26-29 İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
  28. 26-29 İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
  29. 26-29 İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
  30. Üzerine on dokuz vardır.
  31. Ateşliklerin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de, ancak inkâr edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da inançlarının artmasını sağladık. Ve kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmezler. Gönüllerinde hastalık bulunanlar ve inkârcılar, "Allah bu örnekle ne demek istedi?" desinler. İşte Allah böylece, sapmayı dileyene yol verir, doğruyu dileyene de doğru yol gösterir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu, insanoğluna sadece bir hatırlatıcıdır.
  32. 32-37 Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
  33. 32-37 Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
  34. 32-37 Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
  35. 32-37 Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
  36. 32-37 Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
  37. 32-37 Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
  38. 38-42 Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
  39. 38-42 Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
  40. 38-42 Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
  41. 38-42 Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
  42. 38-42 Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
  43. Onlar derler ki: "Allah'a yönelenlerden değildik.
  44. Ve düşkün kimseyi de yedirmezdik,
  45. Ve dalanlarla beraber biz de dalardık,
  46. Ve sorgulanma gününü yalanlardık.
  47. Öyle iken kesin bilinç bize geldi."
  48. Artık onlara, şefaatçilerin şefaati fayda vermez.
  49. 49-52 öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
  50. 49-52 öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
  51. 49-52 öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
  52. 49-52 öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
  53. 53-56 Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.
  54. 53-56 Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.
  55. 53-56 Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.
  56. 53-56 Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.