Müddessir Suresi

74 - Müddessir Suresi Mehmet Okuyan meali ve tefsiri. 56 ayettir.

Rahmân, Rahîm olan Allah’ın adıyla.

  1. Ey (peygamberlik görevine) bürünen!

  2. Kalk ve uyar!

  3. Sadece Rabbini yücelt!

  4. Elbiseni (kalbini) temiz tut!

  5. Pislikten uzak dur!

  6. (Yaptığını) çok görerek başa kakma!

  7. Sadece Rabbin için sabret!

  8. (8, 9) Sûr'a üflendiği zaman, işte o gün, çok zor bir gün (olacak)tır.

  9. (8, 9) Sûr'a üflendiği zaman, işte o gün, çok zor bir gün (olacak)tır.

  10. Kâfirler için kolay değildir.[1]

    1) Benzer mesaj: Furkân 25:26.

  11. Tek başıma yarattığımla beni baş başa bırak!

  12. Ona çok mal verdim.

  13. Göz önünde olan çocuklar (verdim).

  14. Her şeyi önüne serdim.

  15. (Ama) ardından o (kişi, ona verdiğim nimetlerimi) daha da artırmamı ister.

  16. Hayır! Şüphesiz ki o, ayetlerimize karşı inatçıydı.

  17. Onu ileride sarp bir yokuşa sardıracağım!

  18. Şüphesiz ki o, düşündü ve ölçüp biçti.

  19. Kahrolası, nasıl da ölçüp biçti!

  20. Sonra, kahrolası (yine) nasıl da ölçüp biçti!

  21. Sonra baktı.

  22. Sonra surat(ını) astı, kaş(larını) çattı.

  23. Sonra arkasını döndü, kibirlendi.

  24. "Bu (Kur'an), geçmişten nakledilen bir büyüden başka bir şey değildir." dedi.

  25. "Bu, insan sözünden başka bir şey değildir!" (dedi).

  26. Onu Sekar'a atacağım.

  27. Sekar'ın ne olduğunu sana bildiren ne olabilir ki!

  28. Ne (yakmadık yer) bırakır, ne de terk eder.[1]

    1) Benzer mesajlar: Nisâ 4:169; Mâide 5:37; Ahzâb 33:65; Cinn 72:23; İnfitâr 82:16.

  29. İnsanın (derisini) kavurur.

  30. Üzerinde on dokuz vardır.[1]

    1) Buradaki 19 rakamı, bir sonraki ayet gereği cehennemi işleten meleklerin sayısıdır.

  31. Biz ateşin sahiplerini (muhafızlarını) ancak melekler yapmışızdır. Onların sayısını kâfir olanlar için sadece bir imtihan yaptık ki kendilerine kitap verilenler ikna olsunlar; iman edenlerin imanı artsın;[1] hem kendilerine kitap verilenler hem de müminler şüpheye düşmesinler; kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler de "Allah bu örnekle ne kastetmiştir ki?" desinler. İşte böylece Allah dileyeni (layık gördüğünü) saptırır (sapkınlığını onaylar), dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır.[2] Rabbinin ordularını O'ndan başka kimse bilemez. Bunlar, insanlık için sadece (gerçeğin) hatırlat(ıl)masıdır.

    1) Benzer mesajlar: Âl-i İmrân 3:173; Enfâl 8:2; Tevbe 9:124; Kehf 18:13; Meryem 19:76; Hacc 22:54; Ahzâb 33:22; Muhammed 47:17; Fetih 48:4.
    2) Bu cümle şöyle de tercüme edilebilir: "İşte böylece Allah dilediğini (layık olanı) saptırır, dilediğini (layık olanı) ise doğru yola ulaştırır." Benzer mesajlar: Bakara 2:284; Âl-i İmrân 3:129; Mâide 5:18, 40; Ra‘d 13:27; İbrâhîm 14:4; Nahl 16:93; Hacc 22:16; ‘Ankebût 29:21; Fâtır 35:8; Fetih 48:14.

  32. Hayır! Yemin olsun: Aya,

  33. Dönüp gitmekte olan geceye,

  34. Ağarmakta olan sabaha ki[1]

    1) Benzer mesajlar: Tekvîr 81:17-18.

  35. O (cehennem), büyük (ceza)ların birisidir.

  36. (36, 37) İnsanlık için yani sizden ileri gitmek veya geri(de) kalmak isteyenler için uyarıcıdır.

  37. (36, 37) İnsanlık için yani sizden ileri gitmek veya geri(de) kalmak isteyenler için uyarıcıdır.

  38. Her nefis kazandıklarına karşılık rehindir.[1]

    1) Benzer mesaj: Tûr 52:21.

  39. Sağın halkı[1] hariç.

    1) "Sağın halkı" ifadesi İsrâ 17:71, Hâkka 69:19 ve İnşikâk 84:7'de belirtildiği gibi amel defteri kendisine sağdan verilecek iyi kişiler ve dünyada verdikleri kulluk yeminlerine sadakat gösterenler demektir.

  40. (40, 41, 42) Cennetlerdeyken "Sizi ateşe sürükleyen nedir?" diye suçluların durumundan soracaklar.

  41. (40, 41, 42) Cennetlerdeyken "Sizi ateşe sürükleyen nedir?" diye suçluların durumundan soracaklar.

  42. (40, 41, 42) Cennetlerdeyken "Sizi ateşe sürükleyen nedir?" diye suçluların durumundan soracaklar.

  43. (Onlar da) şöyle diyecekler: "Biz salât (ibadet) edenlerden değildik.[1]

    1) Buradaki [salat/musallîn] kavramıyla verilen mesaj, "Biz, (Allah'tan) yana olanlardan değildik" şeklinde anlaşılmalıdır. Çünkü vahye, risalete ve ahirete inanmayanların "namaz"ından söz edilemez.

  44. Yoksulu doyurmazdık.

  45. Boş şeylere dalanlarla birlikte biz de boş şeylere dalardık.[1]

    1) Bu ayet Nisâ 4:140, Tevbe 9:69 ve En‘âm 6:68 ile okunmalıdır.

  46. Hesap gününü yalanlardık.

  47. Sonunda kesin bir gerçek (olan ölüm) bize gelip çattı."

  48. (Bekledikleri) şefaatçilerin şefaati onlara yarar sağlamaz.[1]

    1) Bu ayet Zümer 39:43-44. ayetlerle birlikte okunmalıdır.

  49. (49, 50, 51) Onlara ne oluyor da aslandan kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi bu hatırlatmadan (Kur'an'dan) yüz çeviriyorlar?[1]

    1) Bu ayette vahiyden yüz çevirenler aslandan kaçan yaban eşeğine benzetilmektedir.

  50. (49, 50, 51) Onlara ne oluyor da aslandan kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi bu hatırlatmadan (Kur'an'dan) yüz çeviriyorlar?[1]

    1) Bu ayette vahiyden yüz çevirenler aslandan kaçan yaban eşeğine benzetilmektedir.

  51. (49, 50, 51) Onlara ne oluyor da aslandan kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi bu hatırlatmadan (Kur'an'dan) yüz çeviriyorlar?[1]

    1) Bu ayette vahiyden yüz çevirenler aslandan kaçan yaban eşeğine benzetilmektedir.

  52. Aslında onların her biri, kendisine (önünde) açılmış sahifeler (vahiy) verilmesini istiyor.

  53. Hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.

  54. Hayır! Şüphesiz ki bu (Kur'an), bir hatırlatmadır.

  55. Dileyen onu(nla gerçeği) hatırlar.[1]

    1) Benzer mesajlar: Müzzemmil 73:19; İnsân 76:29; Nebe' 78:39; ‘Abese 80:11-12; Tekvîr 81:27-28.

  56. (Bunu yapanlar), Allah'ın istediğinden başkasını hatırlamamış olurlar.[1] Takvâya (duyarlı olmaya) layık olan da bağışlayan da O'dur.

    1) Benzer mesajlar: İnsân 76:30; Tekvîr 81:29. Yüce Allah'ın dilediği şey ise Zümer 39:7 gereği kullarının şükür ehli (mümin) olmalarıdır.