Kaf Suresi
Mustafa Cemil Kılıç Meali
Esirgeyen, Bağışlayan Allah'ın Adıyla...
- Kaf ... Ve şerefli Kur'an'a andolsun.
- Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da inkarcılar şöyle dediler; "Bu, şaşılacak bir şeydir."
- "Biz, ölüp toprak olduktan sonra yeniden mi dirileceğiz? Bu, akla uzak bir dönüştür."
- Onlardan kimlerin ölüp toprağa karışarak eksildiğini biliyoruz. Katımızda her şeyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardır.
- Hayır; onlar, gerçek olan kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmışlık içindedirler.
- Yine onlar üstlerindeki göğe bakmazlar mı, onu hiçbir çatlağı olmadan nasıl yaptık ve onu nasıl süsledik?
- Yeryüzünü ise yaydık, içine dağlar yerleştirdik ve orada her çeşit güzel bitkiler yetiştirdik.
- Bütün bunlar, Allah'a yönelen her kula öğüt ve ibret olsun diyedir.
- Biz gökten bereketli bir su indirdik de onunla bahçeler ve biçilecek ekinler bitirdik.
- Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.
- Bütün bunlar kullarımıza yaşamlık vermek içindir. Biz, o su ile ölü toprağa yaşam verdik. İşte ölmüş insanların mezarlarından çıkışı da böyle olacaktır.
- Onlardan önce Nuh'un halkı, Ress halkı ve Semud halkı da yalanlamıştı.
- Ad halkı, Firavunun halkı ve Lut'un halkı da yalanlamıştı.
- Ayrıca Eyke halkı ve Tubba halkı da yalanlamıştı. İşte bunların hepsi elçileri yalanladılar. Bunun üzerine tehdidim gerçekleşti.
- Biz ilk yaratışta güçsüz mü kaldık ki yeni bir yaratılıştan kuşku duyuyorlar?
- Andolsun ki, insanı biz yarattık ve özünün ona ne kötülükler fısıldamakta olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
- Onun sağında ve solunda oturmuş iki yazıcı melek her şeyi kaydetmektedir.
- Ağzından ne söz çıkacak olsa, yanında onu gözetleyen ve yazan bir yazıcı vardır.
- Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten geliverdiğinde ona denir ki; "İşte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur."
- Boruya üflenmiştir. İşte bu, geleceğine ilişkin söz verilen gündür.
- O gün herkes yanında bir güdücü ve bir tanıkla gelir.
- Ona denir ki; "Doğrusu sen bunu umursamıyordun. Ama üzerinden perdeyi kaldırdık; bugün gözün pek keskindir."
- O zaman güdücü şöyle der: "İşte, yanımdaki hazır."
- "Her inatçı kafiri Cehenneme atın." denilir.
- "İyiliklere engel olan azgın ve kuşkucuları,"
- "Allah'tan başka ilahlar edinenlerle birlikte şiddetli azabın içine atın."
- Yanındaki arkadaşı; "Rabbimiz onu ben azdırmadım. O kendisi sapıklık içindeydi!" diyecektir.
- Allah şöyle buyurur; "Huzurumda çekişmeyin. Ben sizi daha önce uyarmıştım."
- "Benim katımda söz değiştirilmez. Ben kullara kesinlikle zulmetmem."
- Biz o gün Cehenneme; "Doldun mu?" dedikçe, o, "Daha yok mu?" diyecektir.
- Cennet de kötülüklerden korunanlara yaklaştırılacak ve uzak bırakılmayacaktır.
- İşte bu, size söz verilen Cennettir. O, Allah'a gönülden yönelip bu halini koruyan herkes içindir.
- Onlar ki, görmedikleri halde bağışlayıcı Tanrıya yönelip ondan sakınarak ona gönül verenlerdir.
- Onlara; "Şimdi esenlik içinde Cennete girin. İşte bu, sonsuz yaşamın başladığı gündür!" denilir.
- Orada onlar için istedikleri her şey vardır. Katımızda ise daha da fazlası vardır.
- Biz; onlardan önce, kendilerinden daha güçlü olan ve diyar diyar dolaşan nice kuşakları yok etmişizdir. Bizden kurtuluş var mıdır?
- Elbette ki bunda, içinde bir kalp taşıyan veya zihnini derleyip toplayarak can kulağıyla dinleyen kimseler için alınacak bir öğüt vardır.
- Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki bütün varlıkları altı günde yarattık. Fakat biz en ufak bir yorgunluk duymadık.
- Sen onların dediklerine karşı dirençli ol. Güneş doğmadan önce ve batmadan önce rabbini övgüyle yücelt.
- Geceleyin ve secdelerin arkasından da onu yücelt.
- Bir çağmanın yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver.
- O gün insanlar bu çığlığı gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, kabirlerden çıkış günüdür.
- Kuşku yok ki, yalnızca biz diriltir ve biz öldürürüz. Sonunda dönüş de yalnızca bizedir.
- O gün yer, onları çıkarmak için hızlı bir biçimde yarılacaktır. Bu, bizim için çok kolay olan bir toplamadır.
- Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onlar üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Öyleyse sen, benim tehdidimden sakınanlara Kur an ile öğüt ver.