Mümtehine Suresi

Mustafa Cemil Kılıç Meali

Esirgeyen, Bağışlayan Allah'ın Adıyla...

  1. Ey inananlar, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Onlar, size gelen gerçeği inkar etmişken, onlara sevgi besliyorsunuz; oysa onlar, rabbiniz olan Allah'a inandığınızdan ötürü sizi ve elçiyi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer siz benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız onlara nasıl sevgi beslersiniz? Ben, sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. İçinizden onlara sevgi besleyen kimse, kuşku yok ki doğru yoldan sapmıştır.
  2. Eğer onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülük için uzatacaklardır. Zaten onlar sizin de inkar edivermenizi istemektedirler.
  3. Diriliş günü yakınlarınız ve çocuklarınız size yarar sağlamaz. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı gereğince görendir.
  4. ibrahim'le, onun yanında olanlarda sizin için çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle demişlerdi; "Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz yalnız Allah'a inanıncaya kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Fakat İbrahim babasına şöyle demişti; "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi geri çevirme gücüm yoktur. Ey rabbimiz, yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana yöneliyoruz. Dönüş yalnız sanadır!"
  5. "Rabbimiz, inkarcılar için bizi bir sınanma aracı kılma, bizi bağışla. Rabbimiz, sen üstünsün ve erdemli bilginin kaynağısın."
  6. Onlarda Allah'ı ve ahiret gününü bekleyen herkes için güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse bilsin ki, Allah herkesten daha zengindir, bütün övgülere değer olan da yalnızca odur.
  7. Bakarsınız, Allah, düşman olduğunuz kimselerle aranızda bir sevgi ortaya çıkarır. Çünkü Allah'ın gücü her şeye yeter. Ve Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.
  8. Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah adaletli davrananları sever.
  9. Fakat Allah, sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte onlar zalimlerdir.
  10. Ey inananlar, inançlı kadınlar göç ederek size geldiklerinde, onları sınayın. Allah onların inançlarını daha iyi bilir. Siz de onların inanmış kimseler olduklarını anlarsanız, onları inkarcılara geri göndermeyin. Ne onlar o inkarcılara helaldir, ne de o inkarcılar onlara helaldir. Yalnız, Allah'a ortak koşan kocalarının onlara vermiş oldukları evlilik bedellerini kendilerine geri verin. Evlilik bedellerini verdiğiniz takdirde inançlı kadınları nikahlamanızda hiçbir sakınca yoktur. İnkarcı kadınları ise nikahınızda tutmayın; onlara verdiğiniz evlilik bedelini geri isteyin. İnkarcılar da inançlı kadınlara verdikleri evlilik bedellerini geri istesinler. İşte Allah'ın yasası budur; aranızda hüküm veren odur. Çünkü Allah her şeyi gereğince bilen ve erdemli bilginin kaynağı olandır.
  11. Eğer, inkarcıların tarafına geçmiş eşleriniz yüzünden bir şeyleriniz inkarcılara gider, siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara, elde ettiğiniz ganimetten, harcadıkları kadarını verin. Kendisine inandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
  12. Ey Tanrı elçisi, inanan kadınlar sana sığındıklarında, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, bir iftira uydurup getirmemek ve doğru işlerde sana karşı gelmemek üzere ant içip söz verirlerse onların sözünü kabul et ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Kuşkusuz Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.
  13. Ey inananlar, Allah'ın kendilerine karşı öfke duyduğu bir topluluğu dost edinmeyin. Çünkü inkarcılar, mezardakilerden nasıl umut kesmişlerse onlar da ahiretten öylece umut kesmişlerdir.